05330534554 [email protected]
Çevirmenler 2021 Yılından En İyi Nasıl Yararlanabilir?

Çevirmenler 2021 Yılından En İyi Nasıl Yararlanabilir?

Küresel bir salgın ve devamında gelen uluslararası ekonomik durgunluk 2020 yılını birçok çevirmen için oldukça zor bir yıl haline getirirken aynı durumla 2021’de daha fazla karşı karşıya kalabileceğimizi düşünmek sinir bozucu olabilir. Peki, çevirmenler bu yeni belirsizlik döneminde nasıl başarılı olabilir?

Burada her şey sizin durumunuza bağlı; bazı çevirmenler ellerinde çok az, diğerleri çok fazla iş olduğunu, bir diğer grupsa neyse ki nispeten etkilenmediklerini düşünüyor. Yine de gelecek yıldan en iyi biçimde faydalanmak için yapabileceğiniz çok şey var.

Birçok çevirmen, işverenlerinin ya da müşterilerinin çeviri hizmetlerine harcayacak daha az parası olduğundan kendilerini salgından ve durgunluktan etkilenmiş olarak görebilir. Daha fazla boş zamanınızın olduğu fark ettiyseniz, panik içinde ve kolayca, geleceğin neler getireceğine dair düşüncelere kapılmaya başlayabilirsiniz. Hiç faydalı olmayan bu durum karşısında daha iyi bir yaklaşım geliştirmek, elinizdeki zamanı en iyi şekilde değerlendirmek demektir.

Kendinize Yatırım Yapın

Müşterileriniz için yapacağınız daha az iş olsa da, kariyerinizi geliştirmek için yapabileceğiniz işlerin olduğu neredeyse kesindir. Kendinize yatırım yapın. Müşterilerinizle çalışırken harcayacağınız zamanı, yeni mesleki beceriler kazanmaya harcayın. Örneğin; yeni bir yazılım kullanmayı öğrenin ya da gelecekte daha fazla talep görmenizi sağlayacak yeni bir uzmanlık alanı üzerinde detaylı okumalar yapın.

İnternet, YouTube gibi internet sitelerinde bulunan sınırsız saatteki ücretsiz içerikle öğrenmeyi ve eğitimi her zamankinden daha basit hale getiriyor. Boş zamanınız varsa, kodlamadan pazarlamaya ve proje yönetimine kadar, kariyerinizi geliştirmenize yardımcı olacak her şeyi kapsayan birçok ücretsiz çevrimiçi kurs mevcuttur.

Ufkunuzu Genişletin

İş bulmanıza yardımcı olacak şekilde diğer alanlara aktarılabileceğiniz becerileri göz önünde bulundurmak iyi bir fikirdir. Çeviri deneyimi; dil öğretimi, araştırma, tercüme, düzenleme ve metin yazarlığı gibi diğer meslekler açısından son derece faydalıdır.

Elinizde daha az iş olduğu zamanlarda, imkanları artırmak ve başka türlü değerlendirmeyeceğiniz seçenekleri değerlendirmek iyi bir fikirdir. Farklı bir alandan daha çok keyif alabilir ya da daha fazla para kazanabilirsiniz.

İmajınızı Güncelleyin

Sakin zamanlarda profesyonel imajınıza yatırım yapmak gelecekte daha çok iş bulmanıza da yardımcı olabilir. Özgeçmişinizi, LinkedIn profilinizi, web sitenizi veya iş bulmak için kullanabileceğiniz diğer platformları güncellemeye zaman ayırmanız, yeni işverenlerle çalışmanıza ve işletmenize yeni müşteriler çekmenize yardımcı olacaktır.

Olası İyileştirmeler Üzerinde Düşünün

Mevcut dönem, kendiniz ve kariyeriniz üzerine düşünmek için de iyi bir zaman. Geliştirebileceğiniz herhangi bir şey var mı? Çalışmayı düşünmeniz gereken yeni bir sektör var mı? Son teknolojiye ayak uydurabiliyor musunuz? Herhangi bir fırsatı kaçırıyor olabilir misiniz?

Tüm bu seçenekler 2021’den olabildiğince faydalanmanıza yardımcı olmanın yanı sıra kariyerinizin ve işletmenizin ileriki yıllarda gelişmesi için sağlam bir temel de oluşturarak sizi rekabette öne çıkarır.

Bazı çevirmenler salgın ve ekonomik durgunluktan ötürü daha az iş bulurken, diğer çevirmenler her zamankinden daha yoğun olabilir. İş yoğunluğu genellikle olumlu bir şey olsa da çok fazla iş almamak ve işin sizi yıpratmasına izin vermemek önemlidir.

Düzenli Olun

Öncelikle, düzenli olmak önemlidir ve düzenli molaların bulunduğu bir programı takip etmek bunu gerçekleştirmenin iyi bir yoludur. Görevleri tamamlamaktan, müşterilerinizle iletişimde kalmaya, yönetimden işletmenizi tanıtmaya kadar olan sorumluluklarınızı takip etmenize yardımcı olacak çeşitli araç ve programlar kullanabilirsiniz.

Bir Program İzleyin

Yoğun olduğunuz dönemlerde yapılacaklar listesi oluşturduğunuzdan emin olun. Bunalmış hissetmemenize yardımcı olacaktır. Sınırlarınızı bilmek ve bunlara saygı duymak da önemlidir. Bu durum da sağlığınız, mesleki standartlarınız ve hayat kaliteniz tehlike altında olacağından kendinize fazla yüklenmemeniz anlamına gelir.

İşleri Devretmekten Korkmayın

Üzerinizde çok fazla yük olduğunu fark ederseniz, yapamayacağınız kadar yoğun olduğunuz işleri delege etmeyi değerlendirin. Bu şekilde hareket etmeniz, bu zor dönemde mücadele eden işletmelere ve serbest çalışanlara da yardımcı olabilir. Kendinize ve ailenize daha fazla zaman ayırmanıza da yardımcı olurken, kişisel yaşamınızın profesyonel yaşamınızı etkilemesi riskini de ortadan kaldırır.

Görevleri devretmek pazarlama, dijital varlığınız ve profesyonel imajınız gibi yoğunluktan ihmal ettiğiniz konularda güncel kalmanıza yardımcı olabilir.

Tüm Çevirmenler için İpuçları

Tüm çevirmenler, hatta, bu zor süreçte evden çalışan tüm profesyoneller kendilerine özen gösterdiklerinden emin olmalıdır. Stresli zamanlarınızda, stresin sizi kontrol etmesine izin vermek ve kendinize özen göstermemek oldukça kolaydır. Ancak bu durum profesyonel yaşamınızın yanı sıra, akıl sağlığınız için de olumsuzdur.

Sağınızı Koruyun

Doğru beslenerek, egzersiz yaparak, evin dışında zaman geçirerek ve rahatlayarak kendinizle mutlaka ilgilenin. Son olarak kendinize saygı gösterin ve iyi davranın. Bugün diğer profesyoneller gibi çevirmenlerin çoğu da evden çalıştığı için iyi bir çalışma ortamına sahip olmak önemlidir. Verimli bir “home office” oluşturmaya ilişkin ipuçlarımızı buradan okuyabilirsiniz.

Düşünme ve Mindfulness

Geride kalan yılı ve genel olarak deneyimlerinizi düşünüp işinizi geliştirmek veya daha güncel kılmak için yapabileceğiniz bir şeyin olup olmadığına bakmak de iyi bir fikirdir. Ayrıca meditasyon ve mindufulness yapmayı da değerlendirin. Daha önce hiç meditasyon yapmadıysanız, rahat bir pozisyonda gözleriniz kapalı bir şekilde oturun ve nefesinize odaklanın. Aklınıza gelebilecek düşünceleri not edin ancak bunlara tepki vermeyin. Stresli zamanlarda gerçekten yardımcı olabileceğinden, bunu günde 20 dakika kadar yapmaya çalışın.

Kısacası, bu yıl çoğu kişi için muhtemelen tuhaf olacak ancak sağlıklı stratejiler, bu durumla başa çıkmamıza pek tabii yardımcı olabilir.

Çeviri: Gülay Turgut, Düzelti: Lingopia

Sosyal Medya Pazarlama Çevirisi

Sosyal Medya Pazarlama Çevirisi

Eskiden sosyal medya pazarlaması, bir cümle yazıp web sitenize bir bağlantı eklemekten biraz daha fazlasını gerektiriyordu. Zaman ne çok değişti!

Sosyal medyayı kullanma şeklimiz, Facebook’un ortaya çıkmasından bu yana geçen 15 yıl içinde büyük ölçüde değişti. Aynı şekilde, dünyanın dört bir yanındaki işletmeler, gönderilere öncelik verilmesini sağlamak için kullanıcıların etkileşimindeki en son trendlere ve sosyal medya platformlarının son numaralarına ayak uydurmaya çalıştıkça, şirketlerin sosyal medyayı pazarlama amacıyla kullanma biçimleri de değişti.

Sosyal Medya Pazarlama İstatistikleri

Sosyal medya pazarlamasını doğru yapmanın neden bu kadar önemli olduğunu anlamak için gelin bazı istatistiklere bakalım. Dreamgrow‘un sosyal medya istatistikleri hakkındaki bu makaleye göre:

  • Bir markayla ilgili sosyal medya aracılığıyla olumlu bir müşteri hizmeti deneyimleyen tüketicilerin %71’inin, o markayı başkalarına tavsiye etme olasılığı yüksek.
  • Sosyal medya kullanıcılarının %90’ı bir marka veya işletmeyle sosyal medya üzerinden iletişim kuruyor.
  • Kullanıcıların sosyal medyada görsel içerik paylaşma olasılığı diğer içerik türlerine göre 40 kattan daha fazla.

Bu son nokta, sosyal medya pazarlaması ve masaüstü yayıncılık arasındaki bağlantının son yıllarda neden bu kadar önemli hale geldiğiyle ilgili. İster fotografiyi ya da ikonografiyi, ister ikisinin karışımını tercih edin, sosyal medya pazarlama kampanyanızı görsel içerikle canlandırmak büyük ödüller kazandırabilir. Hangi görsellerin/kampanyaların en yüksek etkileşim seviyelerine ulaştığını değerlendirmek için analitik süreçleri yerleştirdiğinizden emin olun. Sonrasında, bu değerli geri bildirimlerin gelecek kampanyalara bilgi sağlaması için tasarımcınızla birlikte çalışın.

Çeviride Sosyal Medya Pazarlaması

Birden çok dilde içerik yayınlarken, görsel gönderiler oluşturmaya yardımcı olacak bir tasarımcınızın olması daha da yararlı olabilir. Kelime uzunluğu ve bir şeyi söylemek için gereken kelime sayısı diller arasında önemli ölçüde farklılık gösterebilir; bu nedenle görsel üzerinde kullanılan metin farklı dillerde farklı kitlelere sunulduğunda aynı sosyal görselin iyi görünmesini sağlamak bazı etkileyici tasarım becerileri gerektirebilir.

Buradaki kilit noktalardan biri, tasarımcının söz konusu dil(ler)de çalışmaya alışık olduğundan emin olmaktır. Bu şekilde tasarımcı, her bir görsel öğenin yazım hatası barındırmayacak şekilde, dikkatlice düzeltilmesini ve aynı kalite standartlarının, hangi dilin konuşulduğundan bağımsız olarak, her kitleye uygulanmasını sağlayabilir. Eğer masaüstü yayıncılık uzmanı yalnızca bir dil biliyorsa, sürecin parçası olacak bir çevirmenle birlikte hareket ettiğinden emin olmalısınız. Böylece çevirmen, doğru ifadeyi sağlayabilir ve sonrasında nihai görseli iyileştirebilir.

Sosyal medyanın gücü ve erişimi çok büyüktür ve hala büyümektedir. Bir masaüstü yayıncılık hizmeti kullanmak markanızı tanıtmanıza, yeni müşterilere erişmenize ve öne çıkan bir online itibar oluşturmanıza yardımcı olabilir.

Çeviri: Feyza Akpınar, Düzelti: Lingopia

Bu içeriği ilginç bulduysanız pazarlama çevirisi yazımızı da okuyabilirsiniz.

Çeviri Ücretleri Nasıl Hesaplanır?

Çeviri Ücretleri Nasıl Hesaplanır?

Bir hizmet için çeviri ücretleri görüşüldükten sonra günümüzde dünyanın her yerinde her tür insanla iletişim kurulabilmekte ve iş yapılabilmektedir. 

Çağımızda iletişim, hayatımızın her anına dahil olmuştur ve bu yolda insanların önüne çıkan tek engel dildir. Bunun bir sonucu olarak çeviri hizmetlerine olan talep artmış ve farklı sektörlerden birçok şirket, çeviri hizmeti almaya başlamıştır. Çeviri hizmeti almak isteyen kişilerin merak ettikleri ve öğrenmek istedikleri ilk şeyse çeviri ücretleri faktörüdür. Bu yazımızda, Lingopia olarak sizler için çeviri ücretleri konusunu işledik. Çeviri ücretinin firmalara göre değişiklik sebepleri arasında kalite ve iş gücünü sayabiliriz. Dolayısıyla, alanında uzman çevirmenler tarafından iyi kalitede ve doğru yapılan çevirilerin çok uygun ücretlerle sağlanması beklenmemelidir.

Çeviri Ücretleri Hesaplama Yöntemleri

Çeviri ücretleri hesaplanırken dikkat edilmesi gereken birkaç etmen vardır. Ülkemizde çeviri ücretleri kelime sayısına göre hesaplanırken, dünya genelinde ise durum ülkemizden biraz daha farklıdır ve çeviri ücreti hesaplamalarında genellikle karakter sayısı baz alınır. Çeviri ücretleri diğer birçok alanda da olduğu gibi arz ve talebe bağlı olarak değişir. Bazı diller için çeviri yapabilecek çok fazla çevirmen bulunurken bazılarında oldukça az çevirmen bulunur. Bu da çeviri ücretini doğrudan etkiler. Çeviri hizmeti almak istenilen dil çiftinde çeviri yapabilecek çevirmen sayısı ne kadar azsa çeviri ücreti de o kadar fazla olur. Örneğin Türkçe-Japonca dil çiftleri arasında yapılan çevirinin ücreti, Türkçe-İngilizce çeviri projelerindekinden daha fazladır. Çeviri metninin konusu da çeviri ücretini etkileyen etmenler arasındadır. Uzmanlık ve terminoloji bilgisi gerektiren metinlerin ücreti daha yüksektir. Örneğin birçok terminoloji içeren bir hukuk metni, Türkiye’deki turistik yerler hakkındaki bir broşürün çevirisinden daha pahalıdır.

İngilizce Çeviri Fiyatları Nasıl Hesaplanır?

Türkiye’de İngilizce çeviri fiyatları, çeviri hizmetlerinin maliyetini toplu olarak etkileyen çeşitli etkenler ile belirlenir. Bu etkenler arasında metnin hacmi ve uzunluğu, dil çifti (Türkçe-İngilizce veya tam tersi), çevirmenin uzmanlığı ve nitelikleri, projenin aciliyeti ve redaksiyon ve düzenleme gibi ek hizmetler sayılabilir.

Metnin hacmi ve uzunluğu, İngilizce çeviri fiyatları belirlenmesinde önemli bir yer tutar. Teknik, hukuki, tıbbi veya son derece uzman işi metinler, bu alanlarda özel bilgiye sahip çevirmenler tarafından çevrilmelidir; bu da gereken uzmanlık seviyesi nedeniyle çoğunlukla daha yüksek ücretler talep edilmesine neden olur. Daha kısa metinler hacim indirimine tabi olabilir, ancak daha uzun metinler çevirmek için daha fazla zaman ve çaba gerektirecektir, bu da fiyatları etkiler.

Dil çiftinin de önemli olduğunu belirtmiştik. İngilizce-Türkçe çeviri, Türkçe-İngilizce çeviri hizmetine kıyasla daha uygun fiyatlı olabilir, çünkü Türkiye’de İngilizce bilen çevirmen sayısı Türkçe bilen çevirmen sayısından daha fazladır. Çevirmenin bulunabilirliğindeki bu fark fiyatlandırmayı elbette etkileyecektir. Düzeltme ve editörlük gibi ek hizmetler genellikle çeviri şirketleri tarafından ek bir ücret karşılığında sunulur. Bu hizmetler çevirinin doğruluğunu ve kalitesini sağlarken aynı zamanda toplam maliyeti de artırır.

Simultane Çeviri Ücretleri Lingopia’da Nasıldır?

Lingopia olarak, simultane çeviri alanındaki değişmez niteliğimizden gurur duyuyor, müşterilerimizin özel ihtiyaçlarına ve bütçe planlamalarına göre uyarlanmış çeviri hizmetleri sunuyoruz. Yetenekli tercümanlardan oluşan ekibimiz ve en son teknolojiyle, diller arasında kesintisiz iletişim sağlayarak müşterilerimizin kitleleriyle etkili bir şekilde bağlantı kurmalarını sağlıyoruz. Lingopia’daki simultane çeviri ücretleri, sunduğumuz yüksek hizmet ve uzmanlık standartlarını yansıtacak şekilde rekabetçi ve şeffaf olarak düzenleniyor. Her müşterinin gereksinimlerinin benzersiz olduğunu biliyoruz, bu nedenle çeşitli bütçelere ve proje boyutlarına uyum sağlamak için esnek simultane çeviri ücretleri seçenekleri ile müşterilerimizle bağ kuruyoruz.

İster konferans, ister toplantı, isterse de herhangi bir ölçekteki etkinlik olsun, Lingopia orijinal mesajın bütünlüğünü ve netliğini koruyan doğru ve güvenilir simultane çeviri hizmetleri sunar. Kaliteye olan bağlılığımız, müşterilerimizin içeriklerini herhangi bir dil çiftinde doğru ve profesyonel bir şekilde iletme konusunda bize güvenebilmelerini sağlıyor. Lingopia’da müşteri memnuniyetine öncelik veriyoruz ve mükemmelliğe olan bağlılığımız simultane çeviri ücretleri belirleme yapımıza kadar uzanıyor. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını ve bütçe özelliklerini anlamak için onlarla yakın işbirliği içinde çalışıyor, kaliteden ödün vermeden olağanüstü değer sunan özelleştirilmiş çözümler sunuyoruz.

Lingopia ile müşterilerimiz yalnızca birinci sınıf simultane çeviri hizmetleri değil, aynı zamanda iletişim ihtiyaçlarının emin ellerde olduğunu bilmenin huzurunu da yaşayabilirler. Tutarlılık, kalite ve fiyat güvencemiz, bizi ihtiyaçlarına göre uyarlanmış güvenilir dil çözümleri arayanlar için tercih edilen seçenek haline getirmektedir.

Türkçe-İngilizce Çeviri Hizmetlerinde Zaman Faktörü

Ülkemizde daha çok tercih edilen Türkçe-İngilizce çeviri hizmetlerinde maliyetlendirme nasıl yapılır? Çeviri ücretini etkileyen etmenlerden genel anlamda kısaca bahsettik. Çeviri ücretinin her zaman aynı olması beklenemez. Teslim süresi, ücreti arttırabilecek faktörlerdendir. Örneğin, müşterinin isteği doğrultusunda Türkçe-İngilizce çeviri hizmetlerinde daha hızlı geri dönüş sağlanmak zorunda olan çevirilerin ücreti, normalden %50 daha yüksek olabilmektedir.

Türkçe-İngilizce çeviri projelerinde çok sayıda farklı dosya formatından bahsedebiliriz. MS Word, Excel veya PowerPoint çoğunlukla sektörler arasında yaygın olarak kullanılsa da bazı sektörlerde birçok farklı dosya formatını kullanır. Örneğin, mimarlar AutoCAD yazılımını, tasarımcılarsa InDesign gibi farklı araçlar kullanır. Bu araçlarla hazırlanan farklı formattaki belgeler, Smartcat gibi CAT araçlarının kullanımıyla her zaman uyumlu değildir ve bu formattaki çevrilecek belgelerin CAT araçlarına uyumlu hale getirmek için ekstra ücret uygulanır.

Çeviri Maliyetlendirme Üzerine Rehberler

Çeviri ücretleri hesaplamada, Trados gibi CAT (Computer-Assisted Translation) araçları ve Deepl gibi yapay zeka tabanlı çeviri programlarının etkinliği önemli bir rol oynayabilir. Bu programlar, çeviri sürecini hızlandırabilir ve çeviri kalitesini artırabilir. Trados gibi CAT araçları, tercümanlara çeviri sürecinde yardımcı olan bir dizi araç ve özellik sunar. Bu araçlar, metni parçalara bölmeyi, çevirilen metinlerin tutarlılığını sağlamayı ve önceki çevirilerden yararlanmayı mümkün kılar. Trados’un bellek birimi adı verilen özelliği, daha önce çevrilmiş benzer metinleri otomatik olarak bulup kullanarak çeviri sürecini hızlandırır ve tutarlılığı artırır. Bu, tercümanın daha az zaman harcamasına ve dolayısıyla çeviri ücretlerinin düşmesine yardımcı olabilir. Ancak, Trados gibi CAT araçlarının etkinliği, çeviri kalitesini artırırken, yanlış anlamaları ve hatalı çevirileri önlemek için tercümanın dikkatli bir şekilde gözden geçirmesi gerekmektedir.

Çeviri hizmet sürecine dahil edilen çeviri maliyetlendirme süreçlerinde Trados gibi araçlardan yararlanılabilir dedik. Bu tarz araçları yüksek hacimdeki çeviri projelerinde kelime ya da karakter sayısını anlamak için de kullanabiliriz. Trados tarzındaki araçlara ek olarak DeepL gibi çeviri programları da bu süreçte etkili bir şekilde kullanılabilir. 

Günümüzde çeviri hizmetleri hemen hemen her sektöre dahil edilmiş durumda. Sağlık sektörü de bunlardan bir tanesi. Sağlık sektöründe yapılan araştırmalarda tercüman ve çevirmenlerin sektöre etkili bir şekilde dahil edilmesinin çeviri hizmetlerinin maliyetlerine nasıl bir etkisi olur? Bu sektörde çeviri hizmetlerinin maliyetlerinin hesaplanma incelikleri, NIHR Applied Research Collaborations destekleriyle bu yazıda ele alınıyor. Yazıya göre, sağlık hizmetlerinin planlama aşamasında tercüman ya da çevirmen ihtiyacı göz önünde bulundurulmalıdır. Sağlık hizmetinin hangi dillerde yapılacağı, katılımcıların hangi dilde iletişim kuracağı ve hangi tür tercümanlık ya da çeviri hizmetlerine ihtiyaç duyulacağı, çeviri maliyetlendirme sürecinde belirlenmelidir.

Almanca Öğrenmek İçin 10 Netflix Dizisi

Almanca Öğrenmek İçin 10 Netflix Dizisi

Almanca öğrenmek için 10 Netflix Dizisi

Almanca öğrenmek zordur. Dilbilgisi, kelimeler ve telaffuzlarıyla ayrışır ve Türkçe gibi başka dil ailesine mensup diller için bambaşka bir dil haritasına sahiptir. Almanca Almanya’da öğrenilir düşüncesi kolayımıza gelse de bazen evde yapacağımız çok şey olabilir. Almanca öğrenirken severek izleyebileceğiniz 10 Netflix dizisini sizler için derledik. Tüm diziler aslında Almanya’da çekildiğini şimdiden paylaşalım. Yani hem dil ve kültüre, hem de ülkedeki lokasyonlara aşina oluyorsunuz.

Almanca seviyeniz oldukça ileriyse, dizileri altyazısız izlemeyi mutlaka deneyin. Veya İngilizce öğrenmenin püf noktaları yazımızda İngilizce-Türkçe çeviri yerine özgün dilinde izlemeyi tavsiye ettiğimiz gibi önce altyazısız, sonra altyazılı izleyin. Her halükarda, bu dizileri izlemek size telaffuz konusunda büyük katkı sağlayacak ve dili doğal akışında anlamanıza yardımcı olacaktır. İyi seyirler!

1. Dark

Eğer Stranger Things’i seviyorsanız, Dark tam size göre bir dizi! Kurgusal Wenden kasabasında geçen hikayede, kayıp bir çocukla ilgili giz perdesi ve onu çevreleyen dört ailenin birbirine bağlı yaşamları ele alınıyor. Kulağa çok yeni gibi gelmese de, bu gerilim ve gizem dolu dizinin karanlık ve çarpık atmosferi, ikonografi ve görsel ipuçlarıyla birleştiğinde, tüm sezonu art arda izlemek istiyorsunuz.

2. Türkisch für Anfänger

Bu komedi dizisi ilk olarak 2006’da yayına girdi ve kısa sürede büyük bir takipçi kitlesi elde ederken, aynı zamanda Almanya’nın en popüler iki aktörünün kariyer basamaklarını tırmanmasını sağladı. Berlin’de geçen Türkisch für Anfänger, annesi aniden bir Türk polis şefiyle nişanlanınca hayatı paramparça hale gelen 16 yaşındaki Lena’yı anlatıyor. Kabullenmenin önemini göstermekle kalmayıp modern çok kültürlülüğün gerçeklerini tüm engellere atıfla vurgulayan bu fantastik dizide iki dünya çarpışıyor. Bonus bilgi: O kadar beğenilen bir dizi oldu ki Netflix’te bir filmi bile var!

3. Bad Banks

Heyecan verici bir senaryo, harika oyuncular ve muhteşem sinematografi, bu popüler Alman dizisini özeti. “Bad Banks” Frankfurt, Lüksemburg ve Londra arasından kesitler sunan yatırım bankacılığı dünyasında geçiyor. Dizi, genç bir bankacıyı ve çalıştığı karanlık banka içerisinde sekiz haftalık deneyimleriyle birlikte hızlı yükselişini anlatıyor. Güç, özgürlük, statü ve heyecan: Bad Banks, saatlerce binge-watch yapmanıza neden olacak kadar tempolu bir dizi.

4. Babylon Berlin

Bu dizi, bugüne kadar üretilmiş en pahalı Alman dizisi olarak vurgulanıyor ki bunu fark etmek çok zaman almıyor. 1920’lerde geçen dizi, yerel çetelerin yeraltındaki etkilerini ortaya çıkarmak için Köln’den Berlin’e nakledilen yakışıklı polis komiseri Gereon Rath’a odaklanıyor. İmparatorluk başkentindeki araştırmaları onu karanlık bir uyuşturucu ve yolsuzluk dünyasına götürüyor. Bu dizi Almanca öğrenmek için harika ama aynı zamanda tarih meraklıları için çok güzel kesitler sunuyor. Prodüksiyon seti mükemmel ve Weimar Cumhuriyeti sırasında (iki dünya savaşı arasında) Almanya’da yaşamının nasıl olduğuna dair gerçek bir fikir veriyor.

5. Charité

Bu tarihi hastane dizisi 1888’de, Avrupa’nın en büyük kliniği Charité Berlin’de geçiyor. Burada ünlü araştırmacılar Rudolf Virchow ve Ernst von Bergmann ile geleceğin üç Nobel ödülü sahibi Robert Koch, Emil von Behring ve Paul Ehrlich başarı için yarışıyor. Bu dizi yine eğitici olduğu kadar sürükleyici de. İzlerken sadece Almanca öğrenmek ile sınırlı kalmayacak, aynı zamanda tıp tarihi ve 19. yüzyılın sonunda Almanya’daki siyasi gelişmeler hakkında daha fazla bilgi edinebileceksiniz.

6. Berlin Köpekleri

Almanlar suç ve komedi dizilerini severken Dogs of Berlin, her ikisinin benzersiz bir kombinasyonunu sunuyor. Komplo, ünlü bir Alman-Türk futbol yıldızının cinayetini çözmekle görevli iki polis memurunun etrafında dönüyor. Biri kuralları esneterek adaleti bulmaya çalışırken, diğeri suçu çıkarları için kullanıyor. Çetelerin, uyuşturucunun, şantajın, yolsuzluğun, ihanetin ve sosyal kontrolün çarpıcı bir sentezi…

7. Berlin İstasyonu

Buraya kadar okuduysanız Berlin’in Alman yapıtlarında önemli bir yeri olduğunu hissetmişsinizdir? Ülkenin birbirinden güzel şehirleri olsa da başkenti, Berlin İstasyonu da dahil olmak üzere her dizi için benzersiz (ancak bildik) ortamlar sunuyor.

Dizinin ilk sezonunda analist Daniel Miller, gizli bir görev için Almanya’ya transfer edilir. CIA’in Almanya karargahına normal bir nakil gibi görünse de, Miller’ın gerçek niyeti, hassas bilgileri halka sızdıran bir ihbarcıyı bulmaktır. Miller, bu davayı çözmeye çalışırken, Alman meslektaşlarının direnişiyle, sözde İslamcıların da yükselişiyle de karşılaşır.

8. Stromberg

Almanca öğrenmek isteyenler olarak ‘The Office’i seviyorsanız, Stromberg, Netflix listenizin üst sıralarında yer alabilir. İngiliz orijinalinin neredeyse aynısı olan Amerikan versiyonunun aksine, Stromberg dizinin ana fikrini alıp bambaşka bir yapıya dönüştürüyor. Bir sonraki Almanca sohbetinizi samimi bir mizah ve iyi dozda Alman ironisiyle birleştirmek istiyorsanız, önünüzde altı mevsim kahkaha dizisi var.

Almanca öğrenmek için diziler

9. Weissensee

İki aile, iki hayat, iki kader ve bir bölünmüş Almanya… 80’lerin sonlarında Berlin’de geçen Weissensee’yi aşağı yukarı özetliyor (başkentte geçen bir diziyi daha araya sıkıştırmış olduk!). Dizi, önemli tarihi olaylara (Berlin duvarının yıkılması) ve bunların bölünmüş bir şehirde yaşayan insanları nasıl şekillendirdiğine odaklanıyor.

10. Parfum

Bu dizi, Patrick Süskind’in ünlü “The Perfume” romanının yeniden yapımı değil, kitabın temel önermesini alıp modern dönemde geçen bir mini diziye dönüştürüyor. Hikayenin merkezinde, beş eski yatılı okul öğrencisinin bulunduğu acımasız cinayetleri çözmeye çalışan genç profilci var. Geçmişle bugün arasında gidip gelen bu altı bölümlük sezon heyecan verici, karanlık kurguyu üst üste izlemeye değer!

Lingopia olarak İngilizce veya Almanca çeviri gibi hizmet taleplerinde simultane çeviri ve yazılı çeviri hizmetleriyle öne çıkıyoruz. Bizi daha iyi tanımak için lütfen mesleğimizi anlatan Simultane Çeviri sayfamıza da göz atın!

Ayrıca bkz.

Fransız Şiirinde Söz Sanatları

Fransız Şiirinde Söz Sanatları

Fransız Şiirinde Söz Sanatları

Şiir denince akla gelen ilk dillerden biri Fransızcadır. Tarihi günümüzden 2000 yıl önceye dayanan bu zengin dil, dünya edebiyatına sayısız türde eser vererek bu alanın gelişimine büyük ölçüde katkı sağlamıştır. Bu gelişimi sağlayan, ülke aydınlarımızın da fazlasıyla esinlendiği alanlardan biri de şiirdir. Hem dilin zenginliği hem de yapısının şiir diline çok uygun olması sayesinde Fransız şiiri fazlasıyla gelişmiştir. Bu gelişimde rol oynayan etmenler arasında söz sanatlarının da büyük bir yeri vardır. Sayıları onlarca olsa da biz en çok kullanılanları şöyle sıralayabiliriz:

  1. Aliterasyon (allitération): ses uyumuna dayanan bir söz sanatıdır. Şiirdeki harflerin arasında ünsüz seslerin tekrarı yapılarak ahenk yakalanır. 

Non, il n‘est rien que Nanine n’honore.” – Voltaire, Nanine.
(Hayıri Nanine’in onurlandırmadığı bir şey değil)

Voltaire’in bu dizesinde “n” harfi ile aliterasyon yapılmıştır.

“Kim o deme boşuna benim ben

Öyle bir ben ki gelen kapına baştabaşa sen.“ –Özdemir Asaf.

Bu dizeler ise Türk edebiyatından “n” aliterasyonuna bir örnektir.

  1. Asonans (assonance): aliterasyon sanatının tam tersidir. Dizelerdeki ünlü ses tekrarlarıyla yapılır.

“Ainsi, toujours poussés vers de nouveaux rivages. » -Lamartine.
(Bu yüzden her zaman yeni kıyılara itilirdi.)
Lamartine’in dizesinde, okunuşta « u » sesini veren « ou » tekrarı asonansa örnektir.

« “Anlattı uzun uzun

Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun” –Kemalettin Kamu.

Kamu’dan karşımıza çıkan bu dizelerde de yakalanan asonans sanatı « u » ünlü harfinin tekrarı ile olmuştur.

  1. Anafor (anaphore): bu söz sanatı bir sözcüğün ya da sözcük öbeğinin tekrar edilmesine dayanır. Tekrarlanan sözcükler dize başlarında yer alır, nadiren de olsa dize ortasında tekrarlandığı örnekler de mevcuttur. Bu sanat şiirin etkileyiciliğini yüksek ölçüde arttırır. 

(Paris, Paris outragé !
Paris brisé !
Paris martyrisé !
mais Paris libéré !… » -Charles de Gaulle.

(Paris, Paris öfkelendi !
Paris kırıldı !

Paris şehit oldu !

Ama Paris kurtuldu !)

Charles de Gaulle’un bu sözlerinde Paris kelimesi dize başlarında tekrar edilerek etkileyicilik arttırılmış ve anafor yapılmıştır.

Türk edebiyatından ise Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şu dizelerini örnek verebiliriz :

« Ben bir Ayten‘dir tutturmuşum oh ne iyi

Ayten’li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel

Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin

Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor

Şarkılar söylüyorum

Şiirler yazıyorum Ayten üstüne

Saatim her zaman Ayten’e beş var

Ya da Ayten‘i beş geçiyor

Ne yana baksam gördüğüm o

Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor. »

  1. Epifor(épiphore) : anaforun zıttıdır. Bu söz sanatında tekrar eden sözcük dize sonlarında bulunur.

« Moi qui n’ai jamais prié Dieu
Que lorsque j’avais mal aux dents
Moi qui n’ai jamais prié Dieu
Que quand j’ai eu peur de Satan
Moi qui n’ai prié Satan
Que lorsque j’étais amoureux
Moi qui n’ai prié Satan
Que quand j’ai eu peur du Bon Dieu » -Jacques Brel.

(Ben diş ağrım olana kadar

Tanrı’ya hiç dua etmedim

Ben şeytandan korkana kadar

Tanrı’ya hiç dua etmedim

Ben sadece aşık olduğumda

Şeytan’a dua ettim

Tanrı’dan korktuğumda

Şeytan’a dua etmeyen ben.)

Brel’in kaleminden çıkan bu dizelerde yer alan « Dieu » ve « Satan » kelimeleri epifor sanatına güzel bir örnektir.

«Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım,
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım,
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım,
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım,
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım. » -Nurullah Genç.

Nurullah Genç’in Yağmur adlı naatı epifor sanatına çok güzel bir örnektir. Dize sonlarında tekrarlanan « olsaydım » sözcüğü anlatımı güçlendirerek okuyucuyu kendine çekmektedir.

  1. İroni (ironie): ironi sanatı bir düşüncenin alaylı ve serzenişli bir şekilde, dokundurma amacıyla ifade edilmesidir. Karşıdaki kişi söylenen sözün altındaki anlamı kavrar. Ses tonu ve vurgulama bu söz sanatı için oldukça önemlidir ve daha çok sözlü iletişimde yapılır.

“Qui désignai-je, à votre avis,
Par ce Rat si peu secourable ?

Un Monie ? Non, mais un Dervis :

Je suppose qu’un Moine est toujours charitable. » -La Fontaine.

(“Kimi seçtiğimi sanıyorsun,

O çok yararsız Fare’yi mi?

Monie mi? Hayır, ama bir keşiş:

Sanırım her zaman hayırseverdir.)

“Burada La Fontaine, « …bir keşiş her zaman hayvanseverdir » diyerek ironi yapmaktadır; çünkü keşişlerin La Fontaine’in gözünde pek de yardımsever olmadıkları bağlamdan rahatlıkla anlaşılmaktadır: La Fontaine bu ifadesinde düşündüğünün tersini alaycı bir şekilde dile getirmiştir.” (Fransız Şiirinde Versifikasyon ve Söz Sanatları, Nizamettin Kasap. Sayfa: 172)

“Aferin oğlum Ahmet, 

Bu yolda devam et,

Herifçoğlu Sen 

Mişel’de koyuvermiş sakalı 

Neylesin bizim köyü, 

Nitsin Mahmut Makal’ı.” -Bedri Rahmi Eyüboğlu

Eyüboğlu’nun bu dizeleri, Fransa’ya giderek ailesini, yurdunu unutan oğlu Ahmet için serzenişle yazılmış, ironi sanatına uygun bir örnektir.

  1. Metafor(métaphore): benzetmeye dayalı olarak yapılan, bir sözcüğü ya da sözcük grubunu başka bir sözcük ya da sözcük grubuyla ifade etme sanatıdır. 

« Je ne regarderai ni l’or du soir qui tombe. » -Victor Hugo.

(Düşen akşam altınına bakmayacağım.)

Victor Hugo burada « güneşin batışı » ifadesi yerine « akşam altını » diyerek metafor yapmıştır.

“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!” –Mehmet Akif Ersoy.

Istiklal Marşı’mızda geçen bu dizeki « al sancak », «türk bayrağı » yerine kullanılmıştır.

  1. Paradoks(paradoxe) : bu söz sanatında, genel bir yargıda kabul görmüş düşüncelere ters olan olan ifadeler kullanılır. Okuyucuyu düşünmeye sevk eder.

« C’est puer que de sentir bon. » -Montaigne.

(Güzel kokmak berbat kokmaktır.)

Montaigne’nin bu dizesi, içinde çelişki barındıran, ilk okuyuşta zihinlerde hiçbir anlama bürünemeyen bir dizedir ve paradoks sanatına bir örnektir.

« Bana bir mektup geldi,

 İçinden ben çıktım. » -Özdemir Asaf.

Türk edebiyatının paradoks öncülerinden olan Özdemir Asaf’ın bu dizesi bu sanat için çok güzel bir örnektir. Burada ilk okunuşta anlaşılmayan, mantığa aykırı bir söylem vardır. 

Tamamı Fransızcadan dilimize yerleşmiş olan bu söz sanatlarına daha birçok örnek verebiliriz. Günümüz edebiyatı söz sanatlarından uzak, daha yalın anlatımlı, serbest nazımlı bir çizgide ilerliyor olsa da kalemi hala bu sanatlarla dolu olan pek çok şairimiz vardır. Her birinin doğuşu ve gelişimi Fransızca da olsa da artık hepsi kültürümüzün bir parçası ve zenginliğidir. 

Yağmur Özkat

Faydalı bir kaynak: French Today

Finans Çevirisi Nedir?

Finans Çevirisi Nedir?

Finans Çevirisi Nedir?

Finans çevirisi, para ve yatırımların yönetimi ve incelenmesiyle uğraşan finans sektöründe sunulan tüm çeviri hizmetlerini kapsar. Finansta Türkçe-İngilizce çeviri ve İngilizce-Türkçe çeviri hizmetleri için doğru ajanstan destek almak önemli.

Finans, kişinin veya şirketin sermayesini nasıl elde ettiği ve bu parayı nasıl harcadığı konusuyla ilgilenir. Dünya ekonomisi giderek daha entegre hale gelirken küreselleşmiş işletmeler ve işgücü, sermaye akışının hem kültür, hem de dil bariyerini aşmasını sağlar. Doğru bilgi ve iletişim olmadan, küreselleşme fırsatlarından yararlanmak imkansız diyebiliriz. Giderek artan bir şekilde, İngilizce artık iş dünyası için tek dil olmaktan çıkıyor: Mandarin Çincesi, Almanca, Arapça ve İspanyolcanın yanı sıra diğer birçok dile çeviri yapmak çok önemli. 

İşte bu globalleşen dünyada ithalat ve ihracat işlemleri de birçok ülkenin ekonomisinde kayda değer bir rol oynuyor. Finansın ve finansmanın dünya ticareti için bu kadar önemli olduğu bir bağlamda uluslararası yatırımcı ve müşterilere hitap eden şirketler mali raporlarını, faaliyet raporlarını ve finans alanını ilgilendiren tüm belgeleri İngilizce başta olmak üzere hedef dillere çevirtmek istiyor. Finans çevirisi de bu sektör ve terminolojisi konusunda yetkinliği olan bir çeviri ajansıyla başarılı bir şekilde sunulabilir.

Varlık Yönetimi ve Çeviri

Küresel yatırımcılara en güncel ve doğru hesap bilgilerini kendi dillerinde sunmak önemlidir. www.hesapliceviri.com, kurumsal finans çevirisi ve yerelleştirme ihtiyaçlarını doğru bir kadroyla hızlı bir şekilde karşılar. Basılı performans raporlarından web tabanlı portallara ve diğer yeni yenilikçi finans uygulamalarına kadar tüm belge ve raporlarınızı çeviriyoruz.

Ticari Bankacılık Tercümesi ve Yerelleştirme

Ticari bankacılık, artık çevrimiçi mecraya taşındı. Bu durum da, şirketlere dünya çapında pazar fırsatları sunarken, aynı zamanda çeviri ve yerelleştirme zorluklarını da beraberinde getiriyor.

Finans Çevirisi Gerektirecek Diller

Dünya’da ekonominin yaklaşık yüzde 65’ini temsil eden 8 ülke vardır. Bu ülkeler Amerika, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Kanada ve Rusya’dır. Ekonomik gücü inanılmaz olan bu ülkelere G8 ülkeleri adı verilir. Bu ülkeler dünyadaki finans merkezlerinin gelir sıralamalarına bakınca da en yüksekte olacaklardır. 2018’de Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği tarafından yapılan araştırmada ilk 5’te bulunan şehirler sırayla New York, Londra, Hong Kong, Singapur ve Şanghay olarak sıralanmıştır. Bu ülke ve finans merkezi sıralamalarına bakıldığında, dünya üzerinde en çok finans çevirisi gerekli olacak diller, İngilizce, Çince, Japonca, Rusça, İtalyanca ve Fransızca olarak belirlenir. İyi bir çeviri hizmeti vermek isteyen tercüme ofisi bu dillere hakim çevirmenler bulundurmaya özen göstermelidir.

Finans Çevirisi Yapacak Tercümanın Sahip Olması Gereken Özellikler

Finans Çevirisi gerektiren metinler yeri geldiğinde yüksek miktarda paraları kapsayabilir. Bu durumlarda yapılan en küçük yanlış birçok insanın para kaybetmesine neden olabilir. Finans çevirisi yapacak tercüman, bunun farkında olmalı ve kendisine verilen belgeye çok dikkatli yaklaşmalıdır. Aynı zamanda finans sektörü ile ilgili olan belgeler içlerinde birçok terim barındırırlar.  Çevirmen finans çevirisi yapmadan önce sektörü kapsamlı araştırma yapmalı, terimler ve konuya özel kelimeler hakkında bilgili olmalıdır. Yapılan çevirilerin kesin ve eksiksiz olması şarttır. Bunun için çevirmen birikimli ve kültürlü olmalı, ticaret haberlerini çok yakından takip etmelidir. Tercüman ile çalışan editöründe terimler ve özel kelimeler hakkında birikimli olması yapılan çevirinin kalitesini arttıracaktır.

×

Hello!

Click one of our contacts below to chat on WhatsApp

× WhatsApp