Bu yazı Trados çeviri programının son sürümüyle ilgilidir. Trados hakkında yeterli bilgiye sahip değilseniz bu yazımızı okuyun.
Bilgisayar destekli çeviri araçlarının en eski temsilcilerinden SDL, Trados Studio 2021 ürünüyle, offline çalışan çeviri profesyonellerinin tercüme, düzelti (bkz. çeviri editörü), proje yönetimi ve terim yönetimi süreçlerini en hızlı şekilde organize etmesini destekleyen sürümü piyasaya sürdü. Dünyanın en sevilen bilgisayar destekli çeviri (CAT) aracının en son sürümündeki yenilikleri birlikte keşfedelim:
Studio’nun bulut tabanlı tamamlayıcısı SDL Trados Live ile artık tüm cihazlardan esnek bir şekilde çalışmak mümkün.
Entegre AppStore ile Studio daha hızlı kişiselleştiriliyor.
Tarihler, saatler, para birimleri ve ölçümler gibi yerleştirilebilir öğeler (İngilizcesi ile placeables) için ayarlarınızı özelleştirme imkanı ile artık geliştirilmiş otomasyon ve kalite güvencesi (QA) mümkün.
Çeviri Kalitesi Değerlendirme (TQA) modülü de, artık her çeviri düzeltisinin hata olarak görülmediği objektif değerlendirme imkanı sunuyor.
Gelişmiş Görüntü Filtresi ile belgelerinizde gezinmek daha kolay.
Bu yeni özellikler ve daha fazlası hakkında bilgi edinmek için tüm yazımızı okuyun:
Beş dil sınırının sonu
Daha güçlü filtreleme
Yeni kısayol olanakları
Studio içindeki AppStore
Daha güçlü performans
Özel otomatik yerelleştirme
Abonelik lisansı
Trados 2021 ve beş dil sınırının çözümü
Trados 2021 sayesinde, yeni bir bilgisayarda bir Freelance sürümü kurduğunuzda artık beş dil seçmek zorunda kalmayacaksınız! Asla kullanmayacağınız dilleri eklemenizin istendiği günler geride kaldı. Sadece bir uyarı: projeler üç hedef dil ile sınırlı; ancak gerekirse her zaman ek projeler de kurabilirsiniz.
Daha güçlü filtreleme
Gelişmiş Görüntü Filtresi (ADF) artık CADF uygulamasından (SDL Community ADF) özellikler içeriyor. Bu uygulamayı hiç yüklemediyseniz, okumaya devam edin.
ADF 2.0’da, İçerik sekmesi Boole arama operatörleri sayesinde filtreleri daha güçlü hale getiriyor. Kaynak ve/veya hedef segmentlerdeki isimleri, terminoloji tutarlılığını ve kısaltmaları hızlı bir şekilde kontrol edip düzeltebiliyorsunuz. Etiketlerin içindeki metni aramanızı sağlayan yeni seçenek kalın yazımlar, yer imleri ve daha fazlasına göre filtre uygulayabilmenizi sağlıyor.
ADF’de Segment, Renkler ve Örnekleme şeklinde yeni sekmeler mevcut. Segment sekmesinin altında, segment gruplarına göre görüntüleme mümkün. Diğer segment filtreleri arasında tek/çift numaralı segmentler (bunun ne kadar yararlı olduğundan emin değiliz), aynı kaynak ve hedef, yorum içeren segmentler ve belirli belirsiz eşleşme aralıkları bulunuyor.
İpucu: MS Word Bölünmüş Pencere özelliğinde olduğu gibi bir dosyanın iki ayrı bölümünü görüntülemek için segment gruplarını kullanın.
Renkler filtresiyle sadece renkli segmenler algılanıp gösteriliyor:
Yeni Reverse ADF işlevi ise örneğin sarı rengin olmadığı tüm segmentleri sunuyor.
En üstteki diğer iki yeni işlev Higlight (bir dizi segmenti filtreleyip ve daha sonra temizlemenizi sağlıyor) ve Oluştur (filtrelenmiş segmentlerle yeni bir sdlxliff dosyası oluşturabiliyorsunuz).
Yeni kısayol imkanları
Artık fare tıklaması yerine klavye kısayoluyla Editör’deki çeşitli pencerelere atlayabilirsiniz. Bu kısayollar esnek; varsayılanlar boş olduğundan doldurmanız gerekiyor. Bunları atamak için File>Options>Keyboardkısayollarına ulaşın, istediğiniz eyleme gidin ve özelleştirilmiş kısayolunuzu girin.
Bu yeni işlev hangi pencerelerde işe yarar? Termbase Araması, Terim Tanıma, Çeviri Sonuçları, ADF, TQA, Concordance ve Fragment Matches.
Neden bir pencere kısayolu tanımlamalı? O pencereye hızla geçmek için! Örneğin, terim listenizdeki bir terimin kaynak segmentinizde vurgulanan ayrıntılarını görmek için, Termbase Recognition’a atlamak için bir kısayol oluşturun, terime ulaşmak için ok tuşlarını kullanın ve ardından açmak için Enter’a (başka bir yeni kısayol) tıklayın. Bu kadar kolay. AutoHotKey’i kullanınca da artık Concordance Penceresine geçebilir, imleci hedef segmente hareket ettirebilir, tüm segmenti kopyalayabilir ve hepsini tek bir kısayolda aktif segmente yapıştırabilirsiniz! Yeni kısayol Ctrl + 0’ı kullanarak da Editör’de aktif bölüme nasıl dönebilirsiniz.
Özelleştirilebilen kısayollar doğrudan sunulmuyor; SDL Trados Studio ideas page üzerinde listeleniyor.
AppStore, Artık Studio’nun İçinde
SDL AppStore’a artık Studio’nun içinden erişilebiliyor! Studio içi AppStore’u açmak için Quick Access Toolbar ekranınızın en üstündeki simgeye tıklayın.
Bir uygulamayı seçin ve bilgileir sağ tarafta açılan bir bölmede okuyun, ardından yanındaki indirme okuna tıklayın. Studio’yu yeniden başlattığınızda eklentiler toplu olarak yüklenecektir.
İpucu: Bir uygulamayı kaldırmak mı istiyorsunuz? Installed plug-ins özelliğine gidip silme sembolünü tıklayın:
Daha güçlü performans
Her yeni Studio sürümlerinde olduğu gibi, bazı işlemlerin öncekinden daha hızlı olduğunu göreceksiniz: Quick Add Term özelliği ve proje ayarlarının açılması fark edilir derecede daha hızlı, segment birleştirme ve bölme daha akıllıyken QA kontrolü yapmak öncekinden daha az zaman alıyor. Proje ve Dosya Pencerelerindeki yeni filtreleme, çok sayıda devam eden projeniz veya bir projede içinde uzun bir dosya listeniz varsa, çalışmanızı da hızlandıracaktır.
Özel otomatik yerelleştirme
Mükemmel bir dünyada, bir dilin tek bir tarih formatı olurdu, hepimiz aynı ondalık ayırıcıyı kullanırdık ve para birimi sembolleri her zaman aynı konumda olurdu. Studio, standart bir tarih biçimini tanıyıp bunu otomatik değiştirme ve QuickPlace özelliğiyle hedef dilde yerelleştirecek kadar akıllı olmuştur. Ancak artık, dil değişkenlerinin ve müşterilerin kendine özgü özelliklerine daha iyi uyum sağlamak için otomatik yerelleştirme işlevini yenilemiş durumda. Yeni otomatik yerelleştirme ayarları belirli bir tarih, sayı, ölçü ve para birimi biçimleri için tanımlayabileceğiniz bir hedef dil stili için tasarlanmış durumda.
Yeni varsayılan ayar şu şekilde:For TM matches, copy the TM format:
Ortaya şöyle bir uygulama çıkıyor:
Para birimleri için varsayılan ayarlar oldukça iyi çalışıyor:
Sonuç olarak, standart olmayan bu tarih biçimi bile artık tanınıp dönüştürülüyor:
Yeni otomatik yerelleştirme ayarlarının, haftanın günlerinden önce gelen uzun tarihlerin yanlışlıkla otomatik olarak değiştirildiği hatayı çözeceğini düşünebilirsiniz; ancak bu durum değişmemiş:
Abonelik lisansı
SDL Trados Live ürünüyle birlikte lisans modları değişiyor. Şu anda, kalıcı bir lisansınız varsa, bulut projelerinize 12 aylık ücretsiz erişim elde ediyorsunuz. Diğer taraftan, bir Freelance Abonelik satın alırsanız, SDL Trados Live Essential ve Studio 2021 yazılımını 295 Euro/yıl ücreti karşılığında kullanıyorsunuz. Studio’yu ilk kez denemek için vaktiniz olsun ancak peşin 695 Euro’luk bir yatırım yapmayayım diyorsanız, bu abonelik iyi bir seçenek olabilir. Bu seçenekle Mac kullanıcıları da SDL Trados Live’ı denemek isteyebilir.
Bir uyarı: Kalıcı lisans sahipleri SDL Trados Live Essential’ı ücretsiz 12 ay sona erdiğinde kullanmaya devam etmek istiyorlarsa yıllık 75 Euro ödeyecekler.
Studio 2021 nasıl satın alınır, indirilir ve yüklenir?
Studio 2021’i SDL mağazasından satın alabilirsiniz. Ülkemizde resmi distribütör BestShop4Techs’in sunduğu fiyatları ve ürün yükseltme seçeneklerini kontrol edebilirsiniz. Umarız bu inceleme, Studio 2021’i ilk kez kullanacaksanız ürünü daha iyi anlamanıza yardımcı olmuştur. Çeviri Blog’umuzdaki diğer yazıları okumaya devam edin. Çeviri hizmeti almak için bize ulaşın!
Konferans Çevirmeni, uluslararası görüşmelerde farklı dile sahip insanların söylemlerini hedef dile simültane olarak çevirmesidir. Konferans çevirmeni, konuşmacıların mesajlarının bütünlüğünü korurken hedef dilde doğru bir şekilde aktarmakla görevlidir. Konferans süreleri oldukça uzun sürdüğü için, bir konferans çevirmeni, en fazla 60 dakika boyunca simültane çeviri yapar. Bunun sebebi, çeviri eşzamanlı yapıldığından, çevirmenin bir saatten fazla sürede algısının kayması ya da çevirmenin ihtiyaçlarını giderip dinlenmesi için genellikle konferansta iki çevirmen bulunur. Konferans 6 ya da 7 saatten fazla sürdüğü takdirde üçüncü konferans çevirmen görevlendirilir (bkz saatlik tercüman ücreti ve günlük tercüman ücretleri). Bu tür tercümeler, tercümanın kulaklık takan dinleyicilerle birlikte mikrofona konuşarak bir kabin içinde gerçekleşir.
AIIC (International Association of Conference Interpreters) Nedir?
Uluslararası Konferans Çevirmenleri Derneği. Ulusal hükümetlerin, uluslararası kuruluşların veya sivil toplum kuruluşların toplantılarında gerçekleştirilir. Avrupa Komisyonu’nda, konferans çevirmenleri kişisel veya serbest çevirmen olabilir. Ayrıca, Bakanlar Konseyi, Avrupa Konseyi, Bölgeler Komitesi gibi çok önemli kuruluşlar için çalışabilirler.
Konferans Çevirmenlerinin Nitelikleri Nelerdir?
⦁ Yabancı dile kültürel unsurlarıyla birlikte hakim olma
Konferans çevirmeni yeterli bilgiye sahip oldukları konularda görev yaparlar.
Konferans çevirmenliği mesleğinde çevirmenin sahip olduğu kişisel bilgi ve belgeler kesinlikle gizlidir.
Konferans çevirmenleri her koşulda duyduklarını tercüme etmek zorundalardır.
İstisnai durumlar dışında konferans çevirmenleri asla tek başlarına çalışmazlar.
Konferans çevirmenlerinin görevi sözlü çeviri yapmaktır. Yazılı çeviri yapmaz.
Koronavirüs’ün Konferans Çevirmenlerine Etkisi
Tüm dünyayı saran Koronavirüs salgınının en çok etkilediği meslek grubundan biri de konferans çevirmenliğidir. Konferans çevirisi, çok kalabalık bir ortamda ve sözlü olarak gerçekleştiğinden insan sağlığını tehlikeye atacak bu etkinlikler iptal edildiği için COVİD-19 günümüzde Zoom çeviri modülü gibi online ortamlarda gerçekleştirilir. Uluslararası ve yüz yüze olması gereken konferanslar, yurtdışı seyahatlerin engellenmesi sebebiyle farklı çevrimiçi platformlar aracılığıyla yapılmaya başlandı. Örneğin, KUDOS, Interprefy ve Zoom gibi araçlar kullanılmaya başlandı.
Bizden simultane çeviri hizmeti almak ve en iyi konferans çevirmeni kadrosuyla çalışmak için hemen ulaşın!
Ardıl çeviri oldum olası çok ilgimi çekmiştir; fakat bana göre olmadığını çok erken bir dönemde fark ettim. Bu işe yeteneğim olduğunu düşünürsek, zorluklar karşısında kolayca pes ettiğimden değil de (beni tanıyan herkes öyle biri olmadığımı bilir; bana göre her zorluk aşılabilir ve tüm zorluklar karşısında umudumu korurum), “gergin ve endişeli” tarafım (annemin ifadesiyle korkuya kapılmam) yüzünden benden mutlu bir tercüman olmazdı. Bu yüzden mütercim-tercümanlık lisans programını tamamladıktan sonra bu faaliyeti profesyonel hayatımdan direkt çıkardım.
Bu kararı güçlü kişiliğimden ötürü verdim; çünkü hiçbir zaman işini gönülsüzce yapan veya sevmediği bir işte çalışan biri olmadım. Eğer bir işi seviyorsam, elimden gelenin en iyisini yaparım; sevmiyorsam bahane bulurum ve başlamaya bile yeltenmem. Yine de en iyi piyasa uygulamalarını takip etmeye çalışıyorum ve bu bağlamda, yıllardır okuduğum şeyler hakkında düşüncelerimi sizinle paylaşacağım. Bu sefer ardıl çeviri sırasında not alma hakkında konuşmak istiyorum. Burada amacım başarılı tercümanların bazı güçlü yönlerini paylaşmak.
Bildiğimiz üzere, tercümanların dil becerisinden çok daha fazlasına sahip olması bekleniyor. Çevirmenler, hedef diller (genellikle yabancı çalışma dilleri) hakkında kapsamlı bilgiye sahip olmanın yanı sıra kendi dil ve kültürleriyle birlikte çalıştıkları yabancı dillerin kültürlerine de hakim olmalıdır. Etik ve mesleki ilkeler ile tercümanın bir iletişim aracı ve diller ve kültürler arasındaki köprü olması gibi çeviride önem arz eden başka etmenler de vardır.
Ardıl çeviride not almak, en deneyimli tercümanlar açısından düşünülürse; söylenenleri analiz etme, anlamını çözme ve dinleyiciye aktarma aşamalarında sürekli çaba gerektiren simultane çeviri sürecine kıyasla büyük ölçüde önemsiz görünür. Bununla birlikte, daha az deneyime sahip tercümanlar için not almak, aşılması zor bir engeldir. Bu yazı, bu ikinci tercüman grubu için yazılmıştır.
Not Almada Karşılaşılan Zorluklar
Öncelikle not almanın kusursuz işleyen bir süreç olmadığını net bir şekilde belirteyim. Aldığımız notlar, dinlediğimiz sözlü sunumun yerine hiçbir şekilde geçemez. Bununla beraber, söylediğimiz şeylerin çoğu konuşmanın amacı açısından az öneme sahiptir. Bu durumda, not alma sürecinde tercümanın rolü, söylenenleri ayıklamak ve dinleyicilere yalnızca önemli noktaları aktarmaktır.
Not almak mekanik bir süreç olmamalıdır; çünkü tercümanın notları ne kadar duygudan yoksun olursa çevirinin kalitesi de o kadar düşük olur.
Not almak, dikte etmekle aynı şey değildir; tercümanın, konuşmayı çevirirken hafızasını harekete geçirmesini sağlar.
Notlar kısa sürelidir ve yalnızca konuşmanın yapıldığı sırada, birkaç dakika içinde kullanılabilir. Konuşmacı konuşmayı bitirdiğinde söylenenler tercümanın hafızasında hala tazedir; notlarsa tercümanın hafızasında gezinebilmesini sağlar.
Notlar kişiseldir, bu nedenle yalnızca bunları hızla oluşturan tercüman tarafından belirli bir süre içinde kullanılabilir.
Bir tercüman olarak çok fazla not alırsanız konuşmacının sözlerine dikkatinizi veremeyebilirsiniz. Bu yüzden, çeviriniz ciddi hatalar ve aslında kolayca kaçınabileceğiniz çelişkiler yüzünden üstünkörü bir konuşma haline gelebilir.
Not Almaya İlişkin Tavsiyeler
İşte profesyonel tercümanlara göre alınabilecek önlemlerin bir listesi:
Notlarınızı hızlıca alın ve en önemlisi, doğru kelimeyi bulmaya çalışmakla vakit harcamayın.
Konuşmayı çevireceğiniz zaman anlaşılması kolay ve hafızanızda ulaşabileceğiniz kelimeleri not edin.
Birbirinden ayrı sayfalar kullanmaktan kaçının, aksi takdirde elinizde düzensiz bir dolu kağıt birikecektir. 15’e 20 cm’lik bir not defteri kullanın.
Sayfanın yalnızca bir yüzüne yazın.
Kurşun kalem kullanın.
Notunuzu okunaklı alın. Bu sayede konuşmayı çevirirken stresli olursanız fikirleri anımsamaya çalışmakla vakit kaybetmezsiniz.
Konuşmayı çevirirken her zaman izleyicilerle göz teması kurun.
Uzaktan kolayca okunabilecek, büyük harflerle not alın.
Belirsiz kısaltmalar kullanmaktan kaçının. Örneğin “ind” kısaltması, hem “independently” (bağımsızca), hem de “industrial” (endüstriyel) sözcüğü yerine kullanılmamalıdır.
Mevcut sembolleri kullanın ve konuşma sırasında kolayca tanıyamayacağınız bir sembol oluşturmayın.
Muhakemenizi kullanarak notlarınızın yapısını değiştirin, konuşmanın tutarlılığına ve konuşmacının niyetine her zaman saygılı olun.
Neleri Not Almalısınız?
Şunları her zaman not edin:
Ana fikirler. İkincil fikirler zihinsel yorumlama süreci ve aktarım sırasında zaten hatırlanacaktır;
Fikirler ve bakış açıları. Her zaman algılanması gereken bu konular tercüman not almadığı takdirde ardıl çeviri sırasında aktaramayabilir;
Sayılar. Konuşma için çok önemlidir; her dilde aynıdır ve anlaşılması daha zor olan tarihlere kıyasla not alınması kolay ve hızlı olur;
Özel isimler. Bunları çevirmek zorunda değilsiniz. Tercüman, anlaşılması zor özel isimleri nasıl duyduysa o şekilde not etmelidir. Ayrıca coğrafi isimleri, şirket ve kuruluş isimlerini, kısaltmaları ve akronimleri de not edin.
Teknik terimler. Bu tür sözcükler seyrek görülüp tercümana anlaşılmaz gelebilirler;
Anımsatıcılar. Bunlar çeviri esnasında tercümanın hafızasını canlandırmasına yardımcı elemanlardır;
Bağlantı unsurları. Hafızayla konuşmacının söylediğini bağlarlar. Önemlidirler çünkü fikir dizilerinin yanı sıra karşıt fikirleri de gösterirler;
Neyin, ne zaman olduğu (fiil zamanları). Konuşmayı belli bir zaman içine oturturlar;
Konuşmacı tarafından ifade edilen, konuşmayı anlamamıza yardımcı giriş ve sonuç cümleleri;
Anahtar sözcükler. Dilbilimsel anlamlarından ziyade tercümanın zihninde ne anlama geldikleri (konuşmacının kullandığı bağlamdaki anlamları) önemlidir.
Nasıl Not Almalı?
Bu yöntem, çevrilecek konuşmanın amacına bağlıdır. Örneğin özellikle yeni rakamlarla ilgili bilgilendirici bir konuşmada baştan sona not almak gerekir; fakat yeni olan bir olaysa bir sözcük dahi yeterli olabilir. Açıklayıcı bir konuşmada da baştan sona not almak gerekir; fakat not alınırken aktarılmak isteneni kusursuz bir biçimde açıklayan ayrıntılı yönler esas alınır. Eleştirel konuşmalar ise özellikle bağlantı unsurları ve anahtar kelimeler bakımından yoğun olup daha az bilgiye dayanır.
Notlar, tercümanın iki dili birbirinden ayırmasını sağlayacağından çevirinin yapılacağı dilde (hedef dilde) alınmalıdır. Böylece konuşma hala tazeyken tercümanın motamot bir çeviri üretmesi olasılığı daha düşük olacaktır.
Tercüman not alırken bir terimin hedef dildeki karşılığını hatırlamıyorsa ona takılıp kalmaması ve konuşmada kaybolmaması için terimi kaynak dilde not etmeli ve not almaya devam etmelidir. Böylece tercümanın doğru sözcük alına gelene kadar bolca zamanı olacaktır.
Bazı tercümanlar, çevirilerinde kendilerine yardımcı olacak mükemmel bir semboller sistemi geliştirmiştir. Öte yandan, ülke isimlerini (Almanya için DE, Portekiz için PT gibi) ölçü birimlerini (kilometre için km, metre için m gibi) veya elementleri (oksijen için O, plütonyum için Pu gibi) not alırken kısaltmalar oldukça yararlı olabilir.
Çok Az Ya Da Çok Fazla Yazmak
Tercümanın sözcüklere takılıp kalmaması için olabildiğince çabuk ve az not alması gerekir. Burada amaç, alınan notlardaki bilgilere dayanarak konuşmayı akıcı ve doğru bir şekilde aktarmaktır.
Kısacası tercümanların işi o anki ivedilikle, not aldıkları her cümlenin kısa olması sebebiyle karmaşıklaşır. Bu sanatı iş edinmek isteyenler için iyi bir başlangıç noktası olarak kusursuz yöntemlerden çok kanıtlanmış iyi uygulamalar mevcuttur.
Özellikle Türkçe ve İngilizce dil çiftlerinde tarife anlayışını benimsediğimiz için çeviri taleplerinin yarısında, EKO ve PRO Çeviri ile düzelti hizmeti sunuyoruz. Metinlerin gözden geçirilmesi, çok sıcak bakılmayan maliyet artışına rağmen, ısrarla desteklediğimiz bir uygulama.
Editöre Bakışımız
Ancak işin mutfağında, çeviri sürecinde, düzeltinin hassas bir konu olduğunu biliyoruz. Düzelti sürecinin metinleri incelenen çevirmen, çeviri editörü ve kalitesini hisseden müşteriye farklı yansımaları var. Bu yazımızda bazen çevirmenlerin “tamamen gereksiz” olarak eleştirdiği (sanırım okuyanların en az yarısına tanıdık geliyor) değişikliklerle ilgili çevirmen gözlüğünü takalım istedik.
Değişiklikleri İzle seçeneğinin bir renk cümbüşü sergilediği ve yorumlarla dolu bir çeviri görmek çeviri mesleğine yeni adım atanlar dışında kimseye hoş duygular yaşatmaz (yazarınızın stajyerliği sırasında keyif aldığı çeviri süreçlerinden biri, değişiklikleri izlemekti). Burada çevirmen, ilk olarak, işverenin memnuniyetsizliğinin yapılan değişikliklere paralel artacağını düşünür.
Çeviri ve Düzelti Kültürü
Bu bakışın arkasındaki kök neden ise, içeriğin sistemli şekilde düzeltildiği bir kültüre mensup olmamamız. Mesleklerinde onlarca yılı geride bırakmış köşe yazarlarımızın bir sayfalık metinlerinde “Türkçeye” ilişkin bariz hatalar varsa (yazarınız son bir ay içinde bariz yazım hatası veya cümle düşüklüğü bulunan 5 köşe yazısı gösterebilir), çevirilerde hata olması da “neredeyse” kaçınılmazdır.
Aslında, düzelti sürecinde karşılaştığımız maddi hatalar (veya işverenin açık talebine rağmen yinelediğimiz stil hataları) hemen sahiplenilmesi, düzeltilmesi ve kaçınılması gereken hatalardır. Kronikleşen yanlışların önüne geçip sürekli gelişim sağlamak geri bildirimi kabul etmekten geçer. Bu yaklaşım da, mesleğin ilk yıllarında bu çalışma yöntemine alışmakla mümkündür. Metinlerde çok değişiklik yapılması bir türlü doğru çeviri yapamadığımız anlamına gelmez ve tercümeden sıkılmayı gerektirmez. Aslında burada çevirmenin en büyük hatası, her değişikliğe kafa yorup sorgulamaya girişmek ve sürekli hatalı olmadığını kanıtlama refleksidir.
Peki, Gereksiz Düzeltiler?
Yine de hiçbir hata yokken kırmızı bölümlerin, çevirmen ve revize eden/editör arasındaki fikir ayrılıklarına yol açtığı durumlarda zıtlaşmalar; kimin haklı/haksız şeklindeki bir sürtüşmeye dönüşebilir. Satranç müsabakalarının genelde tek bir kazananı varken her iki tarafta da tercüme ve müdahaleler konusunda puan kazanmaya dönük hamleler görülmeye başlar. Hele çevirmen gemileri yakmışsa! Metinlere yönelik düzeltiler bizde yok denecek kadar az, Avrupa dillerinde yaygın bir uygulamayken orada da hassas bir konu olmaya devam etmektedir. Çeviri forumları, hoşnutsuz tercümanların haksız düzeltiler ve “gereksiz değişiklikler” için açtıkları entry’lerle doludur.
Çeviri ve düzelti aşamalarını aynı anda deneyimleyen bir ekibiz; ancak “gereksiz değişiklikler” son müşteriye en iyi olduğunu düşündüğümüz, çok benimsediği veya bizim bile ters düştüğümüz bazı noktalarda ısrarcı olduğu kullanımları sunmamızı sağlar. Ve bu da daha okunaklı (veya projeye yeni katılan çevirmenin haberdar olmadığı önceki) metinler için keyfi görünen düzeltmeler gerektirir.
İyi Bir Çeviri Düzeltisi İçin Aynı Dili Konuşmak
Tüm çeviri sürecinde asıl arzulanan ise, çeviri ve düzeltileri tamamlayan tarafların aynı amaca hizmet ettiğine dair farkındalık geliştirmesidir. İdeal uygulamada bir çeviri ajansı, müşteri teslimi öncesi değişikliklerin bulunduğu projeyi onay veya yorumlar için çevirmene göndermelidir. Ancak az insan gücüyle çok iş başarmak veya taleplere acil dönüşler sağlamak gerektiğinde bu adım tamamen atlanıyor. Bir süre sonra çevirmene sadece revize edilmiş bir kopya sunuluyor ya da daha kötüsü, teslim sonrası daha az hak edişi gerekçelendirecek sebepler bile paylaşılabiliyor. Smartcat gibi çeviri araçlarının gerçek zamanlı tercüme ve düzelti işlevleri sunmasının aslında bunların önüne geçmeye başladığını söyleyebiliriz.
Diğer taraftan, hizmet sağlayıcıların çevirmene revizyonlarla ilgili yanıt verme fırsatı sunamaması aslında çok anlaşılır; ideal çeviri değişikliklerinin neler olacağına ilişkin her iki tarafı da memnun edecek en verimli etkileşimler üniversitelerdeki çeviri eğitimi sırasında mümkün.
Burada çeviri işletmesinin eleştirilebileceği konu, nihai ürünü gerçekten önemseyip bir kalite güvence kutusuna tik atmak olacaktır (bkz. ISO 17100 standardı). Öte yandan işletmeler, kendi versiyonlarının geliştirilebileceğini kabul edemeyen, bir editörün hata yoksa aslında katma değer oluşturmak için yaptığı her değişikliğe karşı çıkan çevirmenlerden yorulmuş da olabilir. Bu kısır döngüden kurtulmak için işletmelerin sürekli yeni çevirmenlerle çalışmak yerine bir çekirdek tercüme ekibi kurması, süreci daha da kolaylaştıracaktır. Öte yandan iş İngilizcesi özelinde, 7’yi seven şeklinde yazılı aktarma beklentisine giren bir çeviri işletmesinin, sürekli çalıştığı tercümanlarla bir stil kılavuzu paylaşması veya bu konuda onlara eğitim vermesi çok faydalı olacaktır.
Stilistik Tercihler ve Gelişim
Hayat çok kısa ve aslında çeviri düzeltileri, kimin haklı olduğundan çok, üslubun ne kadar farklılaştırılabileceğini, çeşitlendirilebileceğini ve iyileştirilebileceğini gösteriyor. Çevirmenin de editörün de kendi tarzı, sevdiği ve haz etmediği kullanımları, yani öznel fikirleriyle hareket edebildiğini kabul ediyoruz. Çeviri bilimsel olduğu kadar, sanatsal da bir faaliyettir. Burada şu ana mesajı verebiliriz: çok okuyan ve içselleştirdiklerini tercümelerinde uygulamaya çalışan bireyler, bu süreçte en editör dostu ve kazançlı çıkan meslek uzmanları olacaktır. “At IBM” ifadesinin (çok isabetli bir şekilde) çevirisini “IBM olarak” yansıtan meslektaşların Türkiye’yi temsil eden bir firma için de “At…” diyebilmesi aslında neye ulaşmaya çalıştığımızın en güzel örneğidir.
Bir dahaki düzelti incelemenizin keyifli geçmesi dileğiyle!
Bugünlerde sohbet edeceğiniz her simultane tercüman, pandeminin tıpkı turizm ve havacılık sektörlerinde olduğu gibi çeviri sektörünü de sarstığını söyleyebilir. Bazı dil uzmanları için çok karamsar bir tablo geçerli olmakla birlikte pandemi çeviri sektöründe yeni gerçeklikler yaratmaya ve talebi farklı şekillerde artırmaya devam ediyor. Örneğin, zoom çeviri modülü sayesinde (çevirmenleri çileden çıkaran ses kalitesi, kopukluklar ve ekoya rağmen) tek tıkla simultane çeviri hizmeti almak artık çok kolay. Sİmultane çevirinin en sağlıklı şekilde icra edilmesine engel olan bu sorunlar da pandemiyle gerekçelendirilmiş oluyor. Yani simultane çevirmenler, kendisine zor durumda bırakan teknik sorunlar karşısında kabinin dışına çıkıp itiraz etmek yerine maalesef sürece uyum sağlıyor.
Öte yandan, Zoom sayesinde İngilizce dışındaki dillerde sözlü çeviri hizmeti almak da çok kolay. İngilizce dışındaki çeviri taleplerinin arttığı ve her birey ve kurumun daha görünür olduğu bu küresel ortamda bu talepleri karşılayacak dil uzmanları aranıyor.
Aynı durum yazılı çeviri hizmetleri içinde geçerli. Yeminli çeviriyle yetinen işletmelerin esnaf lokantaları gibi zorluklar yaşadığı bir ortam kuşkusuz karamsar bir tablo ortaya koyuyor. Koronavirüs gibi tıbbi gelişmeler dahil olmak üzere, kapsamlı dijital iletişim kampanyaları ise büyük çeviri şirketlerinin baş edebileceği çok dilli tercüme taleplerini beraberinde getiriyor. Makine ve algoritmaların çeviride her zamankinden daha çok rol olmasıyla birlikte çeviri pazarının manzarası da değişiyor. Çeviri beş yıl içinde aynı görünecek mi? Muhtemelen hayır. Tercüme hizmetlerine olan talebin artmaya devam ettiği, insan çevirmenlerinin rolünün ise önemli ölçüde değişeceği bu ortamda bireylerin makinelerle uyum içinde çalışması gerekecek. Makine Çevirisi demişken…
Makine çevirisi sonrası düzelti (PEMT) hizmetinin, çeviri dünyasında en önemli trend olmasını bekliyoruz. Makine çevirisi hız ve maliyet avantajı sayesinde birçok işletme için cazip bir seçenek olmaya devam ederken, bu hizmetin insan çevirisinden daha kaliteli sonuçlar ortaya koyduğunu gösteren örnekler artıyor. Bundan dolayı artık, (daha önceki içeriklerini depolamayı akıl etmiş) tercüme şirketleri ellerindeki çeviri veri tabanlarıyla kendi makine destekli çeviri algoritmalarını üretmek için yola koyulmuş durumda.
Bazı verilere bakalım. Groningen Üniversitesi (Hollanda) ve Dublin City Üniversitesi (İrlanda) tarafından yürütülen bir çalışmada popüler Warbreaker romanın bir bölümünün tercümesi için uygulanan üç çevirisi yöntemi incelendi:
・ Sıfırdan çeviri
・ İfade temelli istatistiksel makine çevirisi sonrası düzelti
・ Nöral makine çevirisi sonrası düzelti
Çalışma şunu ortaya koydu: sıfırdan çeviriye kıyasla ifade temelli istatistiksel makine çevirisinin düzeltisinde çeviri verimliliği %18 artarken, nöral makine çevirisinde bu aradan %36 oldu. Ayrıca, makine çevirisinden yararlanılan iki yöntem de çevirmenlerin daha az mola verdiklerini görüldü. Bu molalar, şaşırtıcı olmayacak şekilde, sıfırdan çeviri sırasındakilere göre daha uzun sürdü (istatistiksel algoritmada %14, nöral makine algoritmasında %25 daha uzun).
Yeni dönemde, işletmelerin makine çevirisi sonrası düzelti hizmetlerine daha fazla ağırlık vereceğini gösteriyor. Makinelerin ürettiği çeviriler mükemmel olmasa da, teknoloji “makine ve insan” iş birliğinin sadece insan çevirisine bel bağlamaktan daha güvenilir ve hızlı olduğunu göstermeye başladı.
Çince Çeviri Önem Kazanıyor
Çince (Mandarin) çeviri hizmetleri yeni bir olgu değil, fakat giderek daha önemli hale geliyor. 1979’da dış ticaret ve yatırıma açılan Çin’in yıllık gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyümesi her yıl ortalama %10 oranında gerçekleşmiş ve Çin dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olmuştur. Dünya Bankası, bunu “tarihte büyük bir ekonominin en hızlı sürekli büyümesi” olarak nitelendiriyor. Satın alma gücü paritesi açısından bakıldığında Çin dünyanın en büyük ekonomisi. Aynı zamanda dünyanın en büyük üreticisi, emtia imalatçısı ve döviz rezervlerine sahip olmanın yanı sıra ABD’nin en büyük ticari ortağı ve en büyük ithalat kaynağı.
Tüm bunlar, son yıllarda Çince çeviri hizmetlerine ihtiyaç duyanların (globalde Çince-İngilizce çeviri) hızla artmasına yol açmıştır. Çince tercüme ihtiyacının artmaya devam etmesini bekliyoruz. İşletmeler günümüzde küresel ticaret konusunda ciddiyse Çin’i görmezden gelemezler. Batı dünyasında ticaret yapmaya alışkın olanlar için bu yeni kültürel unsurlara dikkat etmeyi gerektiriyor.
Yetkin bir Çince tercüman veya çevirmen, bir şirketin uluslararası arenada kendisini hedef kitleye doğru yansıtmasında büyük bir rol sahibi olacaktır. Saygı unsurunun son derece önemli olduğu bir kültürde, ne söyleyeceğinize (ve en önemlisi, ne söylemeyeceğinize) özen göstermek büyük bir fark yaratabilir. Yazının bu bölümünde Çinceyi vurguladık; ancak Japonca ve Korece gibi Uzak Doğu dilleriyle birlikte Türkiye’de İngilizceye ek birçok dile tercüme ihtiyacının artacağını söyleyebiliriz. Burada farklı dil nüansları için salt dil çevirisi yerine yaratıcı çeviri (transkreasyon) daha öncelikli hale gelecek.
YouTube Nesli Gen Z ve Video Çevirisi
Bu nedenle, 2021’de video çevirilerinde önemli bir artış bekleyebiliriz. Gen neslin en çok rağbet ettiği video prodüksiyonlar tercüme hizmetlerini de bu alana kaydırıyor. Video (ve çeviri) üretenler için daha yoğun bir trafik oluşacak gibi görünüyor.